Başlangıcı olan her şeyin, bir de bitişi vardır.
 
ARI VE ÇİÇEK
Zaman su gibi akarken, sesizce çok şeyi alır götürür.  
  ANA SAYFA
  EĞRİSİ DOĞRUSU
  GÖNDERDİKLERİNİZ
  İZ BIRAKANLAR
  MEZUNLAR
  NASIR TAŞI
  NURDAN DAMLALAR
  SAYAÇ
  SORU-CEVAP
  STAJ
  ŞİİR-MAKALE
  TEKNOLOJİ
  VELİ REHBERLİK
  YÖNETMELİKLER
  DİSİPLİN
  SINIF GEÇME
  SOSYAL ETKİNLİK
  KILIK KIYAFET
  MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  Arşiv
Copyright By Zafer DEDE Her Haklı Saklıdır. Kaynak gösterilmeden başka yerlerde yayınlanamaz.
SORU-CEVAP

ŞEYTAN TEVBE EDERSE ALLAH AFFEDER Mİ?

Şeytanın tevbe etmesi onun şeytanlığına aykırı birşeydir. Çünkü cevheri bozulmuştur. Tevbe etme özelliğini kendi iradesi ile kaybetmiş ve insanları sapıklığa itme vazifesini kendisi Allah'tan istemiştir.

“Şeytan beş şey yüzünden ebedi kaybedenlerden oldu:
1 – Günahını kabul etmediği için,
2 – Pişmanlık duymadığı için,
3 – Kendini isyan ettiren nefs-i emmaresini kınamadığı için,
4 – Tövbeye yanaşmadığı için,
5 – Rahmeti İlahiden umudunu kestiği için.”( İbn-i Hacer, Münebbihat, 73.)

Bu yüzden bir müminin, işlediği günahı kabul etmesi; yaptığı hata ve günahlardan ötürü pişmanlık duyması; nefsini hesaba çekip onu kınaması, sık sık tevbe-istiğfar etmesi ve rahmet-i ilahiden hiçbir zaman ümit kesmemesi gerekmektedir.

Şeytanın cevheri bozulduğundan yani iyi işler yapma kabiliyetini yitirmiş olduğundan onun imana girme gibi bir durumu söz konusu değildir.

Bu konuda şöyle bir hadis-i şerif vardır: “Benim şeytanım bana teslim oldu” (Tirmizi, Rada 17; Müsned, III 309)

Bu hadiste geçen “esleme” kelimesi teslim olup boyun eğmeye mecbur oldu anlamına gelmektedir. Bu kelimeyi hadisçiler boyun eğip teslim oldu anlamında kabul etmişlerdir. Çünkü şeytanın cevheri bozulduğundan Müslüman olmasının söz konusu olamayacağını ifade etmişlerdir (Tirmizi, Rada 17; İ Cevzi, Telbisü İblis s 34)

Bu anlayışa göre cennete girmesi mümkün değildir.
Ayrıca başka bir Sure'de Şeytanın kafir olduğu ve cehenenme gideceği de ayette açıkça belirtilir:

- İblis: “Ben ondan üstünüm, çünkü beni ateşten, onu ise topraktan yarattın” dedi.
- Allah: “Defol oradan! Sen artık kovulmuş birisin. Lânetim de, hesap gününe kadar senin üstündedir.” dedi
- İblis: “Ya Rabbî, bana insanların dirileceği güne kadar mühlet verir misin?” dedi.
- Allah şöyle buyurdu: “Haydi sana mühlet verildi!”
- “Sen belirli bir vakte kadar izinlisin.”
- İblis: “Öyle ise” dedi, “senin izzetine yemin ederim ki ben de onların hepsini şaşırtacağım. Ancak Senin ihlasa erdirdiğin kullar bundan müstesnadır.”
- Allah buyurdu: “İşte bu doğru! Ben de şu hakikati söyleyeyim ki cehennemi, seninle, senin cinsinden olanlarla ve insanlardan sana uyanlarla dolduracağım.” (Sad, Suresi, 75-84)

Bu açıklamalara göre Şeytan asi ve mütekebbir olmuş ve akibeti de cehennemdir. Rabbimiz vaadinin zıttına hareket etmez. Bu durumu vaadettiğine göre elbette ki gerçekleştirecektir.

Diğer yandan şeytanın Rabbisini inkarı söz konusu değildir. Onu cehennemlik eden kibirlenerek (büyüklenip), kendisine Yaratıcının, "atamız Adem (A.S)'a tazim emrine" karşı secde etmeyi kabul etmemekte (kendinden üstün görme manasında secde etme kelimesi kullanılmıştır) ısrarcı olmasıdır.

Akla şu soru gelebilir. Yüce yaratıcının kudretini cennet ve cehennemini bildiği halde şeytan nasıl oluyorda O'nun (C.C) emrini kabul etmiyor.

Cevap: Tekebbür (böbürlenip büyüklenmek) işte insanı da şeytanı da böyle felakete sürükleyen fena bir haslettir.
 
  INFOMELDUNG_LOGINBOX  
TEBRİK  
  Muharrem ayınız ve aşure günüz hayırlı olsun.  
Cenâb-ı Hak buyuruyor  
  “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerindeyken (dâimâ) Allâh’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler (ve şöyle derler): Rabbimiz! Sen bu (âlemi) boşuna yaratmadın, Sen’i tesbîh ederiz, bizi cehennem azâbından koru!” (Âl-i İmrân, 191)
 
Rasûlullah (S.A.V) buyurdular  
  “Tefekkür gibi ibadet yoktur.” (Beyhakî, Şuab, IV, 157)  
Kıssa  
  Lokman (as) yalnız başına tenhâ bir yerde oturup tefekkür etmeyi çok sever ve bunu sık sık tekrarlardı.

Kendisine:

“–Sen umûmiyetle yalnız oturuyorsun. İnsanlarla oturup sohbette bulunsan daha münâsip olmaz mı?” diye sorulduğunda şu cevabı verdi:

“–Uzun müddet yalnız kalmak, tefekküre daha müsaittir. Uzun süre tefekkürde bulunmak da, insanı Cennet’in yoluna sevk eden bir kılavuzdur.”
 
Bu sayfayı 34142 ziyaretçi (77459 klik) ziyaret etti!
Kardeş kardeşi sevmeli, fenalığı için yalnız acır, tahakkümle değil lütufla ıslahına çalışır. Mektubât Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol